YAZARLARLA RÖPORTAJ / HAKAN BİROL SORUYOR
KIYMETLİ YAZARLARIMIZ CEVAPLIYOR
www.hakanbirol.com
Merhaba değerli okuyucularımız. Her hafta bir yazarla röportaj köşemizde bu hafta “Bir Hayalin Ardında” kitabıyla tanıdığımız “Muhammed Tarık Koç” var.
Merhabalar Muhammed Bey, öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize kendiniz ve ilgi alanlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Öncelikle nazik davetiniz için ben teşekkür ederim Hakan Bey. Kayseri’de doğdum. Bütün öğrenim hayatıma da yine burada devam ettim. Endüstri mühendisliğini bitirdikten sonra yeni ürün tasarımları alanında çalışmalarda bulundum. Autocad ve 3D max üzerinde çeşitli ürün tasarımları geliştirerek Türk Patent Enstitüsüne patent başvuruları gerçekleştirdim. Biraz daha sosyal bir alana geçiş yapmak istedim ve Siyaset Bilimi alanında tezli yüksek lisansımı bitirdim. Belediyeler üzerine yazdığım tezi de orada tamamladım. Onun dışında yurt dışında bir çok ülkeyi görme şansım oldu. Sonra daha önce gittiğim bazı ülkeleri yeniden gezdim. Ve farklı izlenimler elde ettim.
“Bir Hayalin Ardında” kitabınızdan bahsedecek olursak eserinizde okuyucularımızı neler bekliyor?
Hayatının bir bölümünü Türkiye’de geçiren kahramanımızın gurbetteki yaşamını ele alıyor roman. Romanda evlenmeyi düşündüğü bir sırada nişanlısının yakalandığı amansız bir hastalığın kahramanın dünyasında açtığı derin yarayı görürüz. Yurtdışındaki çeşitli ülkeleri birlikte gezdikleri sırada akılda kalanlar birer hatıra ajandası gibi kahramanımızca okunur. Çevrelerinde olup biteni tahlil ederek okuyanları düşünmeye sevk eden kahramanımız nişanlısının gözlemlerini de romana aktarır. Onlar bir aradayken masada yalnızca fikir vardır. Roman kahramanımız kimi zaman geçmişe yolculuk eder, çocukluk yıllarında bir gezintiye çıkarır bizi. Okurken düşündüren analizlerle yaklaşılır olaylara. Sıradan, sığ bir anlatım yerine doğadaki kuş, ağaç, böcek yeri gelir bir özne bir kahraman gibi konuşturularak anlam zenginleştirilir. Birlikte yaptıkları kısa gezileri alışılmışın dışında ele alırlar. Ölümü daha önce bu kadar yakından hissetmemiş olan kahramanımızın hayata ve içindeki her şeye olan bakışı nişanlısının ölümünün ardından derinden etkilenecektir. Psikolojik bir yanı olan roman hayatı acılaştıran ölümün yaşamın kıyısından girince insanın ruh halini, doğasını nasıl değiştirdiğini anlatıyor. Ölüm ve yaşam kahramanın gözünden yeniden ele alınırken okuyanları hiç bilmedikleri yeni yerlere götürür.
Roman yazmanın en zor yanlarından biri de kurgusal çalışma aşamasıdır. Sizin kitabınız tamamen yaşanmış bir kurguya mı dayanıyor yoksa hayal ürünü mü diyebiliriz?
Tamamen hayal ürünü bir kurguya dayanıyor eser.
Yazmanın sizdeki tarifi nedir? Bize bunu biraz anlatır mısınız?
Yazmak aslında çevremizde olup biteni, doğayı, her şeyi kitap gibi okuyabilmeyle ilgili biraz. Okuyabilen, gözlemleyebilen ve bunu harmanlayabilen insan yazabilir birçok şeyi. Yazmak en güzel haliyle hiç bir sınırlayıcı teknik temel kavramlara ve ezberlere bağlı kalmadan ortaya konulabilir. İnsan özgür olduğunda yazabilir çünkü. Onu hissettiğinde. Kendini içsel âleminin havuzuna, suyun kanunlarına boyun eğer gibi bırakırsa insan yazarken en güzel ürünleri ortaya koyacaktır.
Bakıldığında bir dünya var ve o dünyanın içinde milyonlarca insan da… Buna da “Edebiyat” adı veriliyor. Ama sorulduğunda da hayal deniliyor. Edebiyat gerçekten nerede yaşanıyor?
Edebiyat, bana göre hayal gücünün sanatla buluşabildiği topraklarda yetişir. Sanat ve hayal insanda olandır ancak, dışarıdan alınamaz. Bunlar birlikte bir tepkimeye girerler ve bu sentezin sonucunda ortaya edebiyat çıkar. Edebiyat hayalden beslenir ancak tek başına hayal ve sözcükler edebiyatı inşa etmede yetersiz kalır. Bunun için sanatkâr bir usta gerekir.
“Dijitalleşmenin “edebiyata” etkisi nedir? İyi ve kötü yanlarını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?”
Dijitalleşme gelip geçici bir kavram olmadığı için edebiyata olan etkileri yüzeysel kalmayacaktır. Edebiyata dair kıymetli belge ve eserlerin çok geniş bir alana çok hızlı yayılabilme kolaylığı kuşkusuz dijitalleşmenin en büyük avantajıdır. Bunun yanında emek harcamadan kolayca ulaşılabilen kıymetli ürünlerin, rahata alışan ve çabuk tüketen dijitalleşen toplumlar tarafından hemen hak ettiği değere ulaşacağını düşünmek ise saflık olacaktır. Her geçen gün güncellenen dijital dünya basılı kitapların bir süre sonra tamamıyla dijital ortamlara taşınması sonucunu da beraberinde getirecektir. Ve belki de geri dönülmez sürecin henüz çok başlarındayız.
Yazmak ve okumak dışında vaktinizi nasıl geçirirsiniz?
Kendimi geliştirmek için çok çeşitli kurslara devam ediyorum. Yürümek koşmak gibi spor faaliyetlerinin dışında yabancı dil öğrenmeye karşı büyük ilgi duyuyorum. Müziğe karşı yatkınlığım da çok fazla. Zaman buldukça ney üflerim. Piyano çalarım. Boş vakitlerimde polisiye fantastik, bilimkurgu türlerinde film ve dizileri izlemeyi severim.
En son okuduğunuz kitap nedir? Fethiye Haber okurlarına tavsiye edebileceğiniz kitap ya da kitaplar var mıdır?
Son okuduğum kitap Shakespeare‘e ait Atinalı Timon. Çok etkileyici bir kitap ve okunmasını tavsiye ederim. Yine Paulo Coelho’ya ait Simyacı ve Markus Zusak’ın ‘Hiç’ kitaplarını önerebilirim
Ülkemizdeki okuma oranları hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Gözlemleriniz doğrultusunda genç nesle bakış açınızı özetleyebilir misiniz?
Günümüzde okuma oranları Tatmin edici seviyelerde değildir. Bunun sonucu olarak okuduğunu anlama oranı, muhakeme gücü de bir o kadar düşmüştür. Dijital uygulamalar aracılığıyla yaygınlaşan popüler kültürler maalesef insanlara hazır ve anlık zevkler sunan platformlara dönüşmüş bu da okumak gibi zihni beslerken düşündüren bir faaliyetin kimi zaman gereksiz veya zaman kaybı gibi görünmesine yol açmıştır. Genç nesil kendisini sosyal medyaya öylesine kaptırmış durumdaki orayı her türlü beklenti ve mutluluğun kaynağı olarak gördüğü sürece okumak uzun bir zaman kendine ön sıralardan yer bulmakta zorlanacaktır.
Değerli Muhammed Bey, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. En kısa zamanda yeni eserlerinizi de okuyabilmek dileğiyle…
Ben teşekkür ederim sayfanızda bana yer ayırdığınız için. Fethiye Haber gazetesi okuyucularına sevgiler sunarım.