
Özel Saygın Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurucusu ve Özel Eğitim Öğretmeni Musa Acar, pandemi sürecindeki genel durum ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özel Eğitim Öğretmeni Musa Acar, bu çağda yetişen çocuklara Pandemi Kuşağı denilebileceğini ifade etti. Acar açıklamasında, “Bu dönemde yetişen çocuklara ‘Pandemi Kuşağı’ diyeceğiz. Çünkü tüm dünyadaki çocuklar okullarından uzak, arkadaşlarından uzak, tek başlarına ebeveynleriyle bir eve hapsolmuş durumda… Bu pandemi onların hayatlarında derin izler bırakacak. Bu iz sadece sosyal ve duygusal anlamda değil uzun vadede eğitim, istihdam gibi başka alanlarda da görülecek.”dedi.
Bu süreçte çocukların velileri olarak neler yapması gerektiğini söyleyen ve çocukların en az şekilde etkilenmelerini sağlamak için bilgiler paylaşan Musa Acar, açıklamalarına şöyle devam etti; “Çocuklar için günlük rutinlerin devamının sağlanması çok önemlidir. Uyku, yemek, teknoloji kullanımı, oyun oynama ve ders saatlerini mümkün olduğunca sabit tutmalı, okul saatinde uzaktan eğitim, ders ve ödev gibi belli rutinler korunmalıdır. Tüm ailenin bir arada olup sohbet edebileceği, günü değerlendirebileceği akşam yemeği birlikte yenmelidir. “
ACAR, “AİLENİN TAVRI ÇOCUKLARIN RUH SAĞLIĞINI BELİRLER”
Ailenin süreçteki tavrının çocukların ruh sağlığında belirleyici olabileceğini ifade eden Musa Acar açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Belli yaş gruplarında çocukların ruhsal, zihinsel, motor ve sosyal becerilerini kazanmalarını sağlayan belli aktiviteler ve durumlar vardır. Bunlar 3-6 yaş grubu için oyun ve okul öncesi eğitim, 6-10 yaş arası için okul ortamı ve öğretmenler ve yaşıtlarıyla ilişki kurmaktır. Şu anki salgın durumunda tüm bunların askıya alınması ve yine aile içi ve aile dışı rutinlerin bozulması çocukların ruhsal, sosyal, akademik, motor, zihinsel gelişimlerini sekteye uğratabilir, hatta farklı psikiyatrik sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir veya zeminde olan bazı sorunların ağırlaşmasına yol açabilir. Bu dönemde ailelerin süreci nasıl yönettiği önem arz etmektedir.
Bu nedenle merkezimize başvuruda bulunan birey sayısı artmaktadır. Bireylerin bir yada birden fazla gelişim basamağındaki gerilik olması, yaşıtlarına göre farklılık göstermesine neden olmaktadır. Kurumumuzda gelişim basamaklarının belirlenmesi için uzmanlarımız tarafından “Gelişim Testleri ile birlikte Erken Tanıma ve Değerlendirme” görüşmelerimiz yapılmaktadır.”dedi. Bu dönemde “Kaliteli Zaman” ve Etkileşim Temelli İletişim” kullanımından söz edebilirim. Bu dönemde çocuklarla yeni oyunlar, yeni etkinlikler, yeni projeler başlatmak için ideal. Çalış çocuğum demek yetmiyor. Onlara hayallerini sorun, mesela. Özellikle 3-6 yaş grubunda çocukların kendini en rahat ifade edebileceği ortam oyun ortamıdır. Onun seçeceği bir oyunu hergün en az yarım saat birlikte oynamak, hem onun duygusal ihtiyacını karşılayacak hem de özgüveninin artıp kendini rahat ifade etmesine olanak tanıyacaktır. Kalan boş zamanlarında serbestçe oyun oynamasına izin vermek, her anını aktiviteyle doldurmamak ise hayal gücünün kısıtlanmaması için önemlidir. Çocuklara masal okunması, hayal gücünü ve kelime dağarcığını arttıran aktivitelerdir. Çocuklar için dışarıya çıkmadan, arkadaşlarıyla vakit geçirmeden geçirilen zamanların zorlayıcı olduğunu söyleyen Musa Acar; bu dönemde çocuklara daha esnek davranılması gerektiğine ilişkin açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Unutmayın ki bu süreç belirsiz olsa bile geçicidir ve sosyalleşmeden, dışarı çıkmadan, akranlardan uzak geçirilen zamanlar çocuklar için oldukça zordur. Ders dışında bilgisayar, cep telefonlarındaki oyunlar ile sosyal medyada geçirilen sürede artış ihtimali çok yüksektir. O yüzden bu süreçte onlarla çatışmayın. Biraz daha esnek davranın. Odalarında hiçbir şey yapmadan vakit geçiriyorlar diye eleştirel davranmayın. Ebeveynler olarak sizin de, bizimde bu süreçte onlara yol göstererek ve destek olarak tekrar normalleşen günlerimize döneceğiz.” dedi. (HABER/FOTO-NUR İLİK)