Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı (KIYIDA) tarafından Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezi önünde düzenlenen eylemde kıyı kanununun uygulanması istendi. KIYIDA İnsiyatifi tarafından Türkiye’de Fethiye ve pek çok bölgede aynı saatte yapılan eş zamanlı eylemde ‘Gidecek Kıyı Girecek Deniz Mi Bıraktınız?’; ‘Kıyılar Halkındır!’; ‘Yaşam Kıyıda, Mücadele Kıyıda, Dayanışma Kıyıda, Hepimiz Kıyıdayız’; ‘Mekanın Sahibi Geldi’; ‘Sahiller Halkındır İşgale Son’; ‘Komşuda Beleş Biz de Neden Keş’ şeklinde afişler açıldı. Eylemde havludan deniz simidine değişik deniz malzemeleri sergileyen KIYIDA İnsiyatifi ilgilileri yapılan basın açıklamasında; “Kıyılar hepimizin ortak yaşam alanıdır. Bu Gıyıların hepiciii bizim.” şeklinde slogan attılar.
Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezi önünde yapılan eylem sırasında Fethiye İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından güvenlik önlemi alınırken, eylem olaysız geçti. Eylemde basın açıklamasını okuyan Akın Öztürk; “Kıyılar hepimizin ortak yaşam alanıdır! Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula! Bugün yine Türkiye’nin dört bir yanındaki kıyılarda bir arada, hepimiz KIYIDA’yız!” ifadelerini kullandı.
“YAŞAM ALANLARIMIZI BİRLİKTE SAVUNUYORUZ”
Öztürk; “18 Mayıs’ta ilan ettiğimiz kuruluşumuzun ardından, tüm yaz sezonu boyunca hem yerellerimizdeki kıyı ekosistemi tahribatı ve işgallerine karşı mücadelemizi, hem de birleşik mücadelemizle Türkiye kıyı politikalarını etkileme çabamızı sürdürdük. Bugün burada ve Türkiye’nin pek çok yerinde eş zamanlı olarak çok temel hukuki, kamusal, toplumsal talebi dile getirmek için buluştuk: Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula! KIYIDA olarak, kıyı ekosistemlerini korumak ve kıyılara tüm insanların eşit ve ücretsiz olarak erişimini savunmak amacıyla mücadele ediyoruz. Kıyıların sadece insanların olmadığını savunuyoruz, deniz ve kara ekosistemlerinin buluşma noktası olan kıyılardaki tüm canlı ve cansız varlıkları koruma ilkemiz, en temel çıkış noktamızı oluşturuyor. Bu nedenle, kıyılar halkındır yerine, kıyılar hepimizin diyoruz. Yalnızca kıyılar değil; dereler, nehirler, göller, ormanlar da hepimizin. Yakılan ormanlar, maden uğruna yok edilen ağaçlar, iş makinaları tarafından hoyratça kazılan toprak da hepimizin. Her bir yangın milyonlarca, belki milyarlarca canlının yok olmasına neden oluyor. Bu nedenle tüm yaşam alanlarımızı birlikte savunuyoruz. Bununla birlikte, tüm kıyıların ciddi ölçekte işgal altında olması nedeniyle, insanlar olarak denize ve kıyılara ulaşamıyoruz. İşgal diyoruz, çünkü Anayasa’nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun özellikle 5. ve 6. maddeleriyle; kıyıların kullanımında kamu yararının gözetilmesinin zorunlu olduğuna ve herkesin kıyılara serbest şekilde erişmesinin güvence altına alındığına bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz. Kıyı hareketleri olarak, güvencemizi yasalardan alıyor, kamusal haklarımızı savunuyoruz. Yasalar açık; kıyılar özel mülkleştirmeye konu edilemez, yani ticarileştirilemez ve tamamen özgür bırakılmalıdır. Türkiye’nin uzun süredir, özellikle 22 yıllık AKP – MHP iktidarı döneminde, hukukun her düzeyde terk edildiği, Anayasa’nın ve pek çok kanunun uygulanmadığı bir süreçte olduğunu biliyoruz. Tam da bu nedenle, adaleti, hukuku savunuyor ve kıyılardaki tahribatı ve işgali ortadan kaldırmak için, Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula diyoruz!” dedi.
“TALEBİMİZİ YİNE HAYKIRIYORUZ”
Akın Öztürk basın açıklamasında; “Daha önce de açıklamada bulunduğumuz ve kamunun da yakından takip ettiği, ÇŞİDB’nin “Kıyılar Halkındır” ismiyle lanse ettiği projesinde, pek çok yeni “halk plajı” açılacağı ve bu kıyıların bir anonim şirket olan MUÇEV tarafından işletileceği açıklamıştı. Sadece bu örneğe bakıldığında dahi, kamu kurumlarının bile yasalara uymaktan ne kadar uzak kaldığı, sermaye temelli politikalar nedeniyle, halkın kamusal haklarının bir bir ellerinden alındığını görüyoruz. Bizler Türkiye’deki tüm kıyı hareketleri olarak, birleşik gücümüzle bu gidişata dur diyoruz. En temel yurttaşlık talebimizi bir kez daha haykırıyoruz: Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula! Kıyı savunucuları olarak bizler, Kıyıların yıkımına ve işgaline izin vermeyeceğimizi, kıyıların ticarileştirilmesini kabul etmeyeceğimizi, mücadele ilkelerimizi yasalardan aldığımızı belirtiyor, Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula kampanyamızı başlattığımızı, tüm kıyılar özgür kalana kadar mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuyla saygı ve sevgiyle paylaşıyoruz. Kıyılar hepimizin. Hepimiz KIYIDA’yız! Denizler nehirler, sermaye değiller! “şeklînde konuştu.