
Bizim buralarda davaya adanmışlık çökmüş gitmiş idi. Sanırım bu kez bir kıpırdanma olacak gibi.
Memlekette bulunulunca olup bitene de kayıtsız kalınamıyor.
Bizim yaş kuşağımızdan bir ilçe başkanımız vardı. Şimdi aramızda değiller. Ağabeyimin yaşıtı, okuldan da sınıf arkadaşıydı. Bizim gibi köy kökenli okumuş kişiydi. Hükümet veterinerliği yapmış, emekliolmuştu. Serbest kalınca da davamızın ilçe başkanlığını üstlenmişti.
Bir önceki ilçe başkanı da onun köylüsü olan hukukçu, avukat birisiydi. Yıllarca da o görevi üstlenip götürmüş, tek kişilik bir ordu gibi hareket etmişti. Kendisinin alkolle yakınlığı, bilinen bir yönüydü. Çene dendiğinde o öne çıkardı. Öyle olunca da karşıtlarınca zaman zaman tiye alındığı olurdu. Elbet karşıt kesim hep güçlü kalınca öyle olmasına da şaşılamazdı.
Benim de ilçeden üsteleyerek çıkıp gidinceye kadar, olanı biteni bilmemem, umulmayacak bir durum olmasa gerek.
Veterinerlik mesleği olan kşiyi iyi tanırdım. Boyu posu yerinde biriydi. Giyimine, çalımına da düşkündü. İlçenin sayılı yerlilerinden olan biriyle evlenmişti. Oğlu konusunda hep sıkıntılı olduğunu duyardım. Serbest büyümüs, sebest çalışmaya yönelmişti.
Bırakalım o boyutu.
Dönelim yine ilçe başkanlığı konusuna. O başkanla, yürüyüp giderken denk geldiğimizde, azıcık ilgili boyuta giriverirdik. Ayak üstü yaptığımız o söyleşilerimizde, başkan, bana da üstlendiği göreviyle ilgili yakınıverirdi. İlçe dışındaki örgüt etkinliklerine giderken, yanında kimseyi götüremiyormuş.
Elbet dediği büyük eksiklikti.
Kendileri hastalandı, yaşamını da sonuçta kaybetmişlerdi.
Sonrasındaki ilçe başkanlarını da tanırım. Yönetime seçilmişleri de kabaca çıkartabilirim.
Bundan bir önceki seçilmiş ilçe başkanı da büyük köylerimizden birindendi. Uun yıllar köyünde kahvecilik yapmış.
İlçe yerlilerinden, varlıklı birileri o işi yıllarca üstlenmiş, kendileri belediye başkanlığı seçimini de az daha kazanan biri olacaktı. Artık aramızda değiller.
İşte sonrasında iş köy kökenlilere kalıp gitmişti. Sonuçta bizden yaşça büyüğümüz olan o kişiyle konuşmuşluğumuz da vardı. Partiye kendi mülkü olan yeri kazandırmaya, araç edinmişliğe önderlik etmişlerdi. Genel seçim öncesi kendilerini kaybettik.
O kişi de ilçe başkanlığı sırasında, dışteki örgüt etkinliklerine bir başına gitmek zorunda kaldığını biliyorum. Konuşurduk.
İlimizdeki yerel seçimleri ise, bizim ilçemizden yüksek oy oranı çıkması nedeniyle kazanamadığımız gerçeği de ortada duruyor. Şimdi vekil seçilmiş olan il başkanıyla o boyutu telefonda konuşuyorduk. İlçe merkezimizden binip gideğim belediye otobüs saatine kadar konuştum. Kendimle ilgili öne çıkan yanlarımı belirtince başkan ilgilenmişti. Oy oranı olarak büyük gerileme yaşanan ilçemize ağırlık verilmesinin önemini dillendirdim. Hep kıyılara koşulup gidildiğini elbet ben de biliyorum. Başkan da bana o zaman 19 ilçeleri olduğunu, o ilçelerin sorunlarını kendilerinin çözmelerinin gerektiğini üsteleyerek dile getrivermişlerdi. Diyeceklerim bitmemişti. Ben izin isteyerek konuşmayı bitirmem gerektiğini belirtmiştim.
Sözü şuraya getireceğim; dünün ilçe başkanları ilçe dışındaki etkinlik ve çağrılara tek kişilik temsillerle katılımcı oluyorlardı. O yüzden ne denli örgütçü oldukları o hallerinden de zaten belli oluyor.
Benim burada sürecini izlediğim ilçe başkanlığı ve yönetimin ise, yaptığım yönlendirme ve eleştirilere duyarlı davranmışlardı. Bizim ilçe kongremiz sonrası yapılacak olan Edremit ilçe kongresine konuk katılımcı olarak bana da haber vermişlerdi. Ben de gelebileceğimi belirtmiştim. Bizim ilçemiz ile Edremit elbet kıyaslanamaz. Oraya merkezden çok gelenin olacağı hiç de öngörülemez değildi. Telefonum çaldırılmışmış. Bulunduğum yerden çekmemiş. Bana ulaşılamayınca, yeni ilçe başkanı ve yönetim kurulundan üç araçlık bir konuk temsilci oluşturulmuş.
Yeni ilçe başkanını ve çevresini iyi tanırım. Hepsi de konuştuğum, bildiğim kişiler olurlar. Hatta yeni ilçe başkanımızın adı da kurucu önderimizin adını taşır; Mutafa Kemal.
İlçe kongresinin yapıldığı gün, konuk olarak gelmiş olan DİSK’e bağlı TÜM-EMEK-SEN il ilgililerine de üyelik başvuru belgelerini imzalatmak üzere, geri geleceklerinde, ulaşabilecekleri olası üyeleriyle bir araya getirdim. Onlarla yeniden buluşabilecekleri telefon numaralarını alabilmelerini sağladım. Yoksa öylece boş dönüp gideceklerdi.
O yaşlı ilçe başkanını seçenler, kendilerini desteklerken, temsilde yalnız bırakmaları hiç hoş olmasa gerek. Sonuçta da boylarının ölçüsünü almış oldular.
İlçe yönetimini ve başkanlığını kaptırmayacağız diyerek hareket edilmesi oldukça anlaşılır bir tutumdur. Ne var ki gereğince hareket edilmemesi de en büyük kusur olsa gerektir. Örgüt, oy oranını, sizin döneminizde oldukça aşağılara düşürmüşse, hiç kıvırtmaya gerek yok. Halka umut olamamışsınız demektir. Çıkarılacak fatura da elbet size kesilecektir. Bunun hiç kaçarı, göçeri de olamaz.
Bizim ilçemizde örgüt bağlamında gelinen aşama böyle.
Başlığa taşıdığım konunun kısa açılımını sizlere böyle yapabildim. Umarım ne kastettiğimi yeterince anlatabilmişimdir.
Herkese iyi haftalar …