
Sincapların içini boşalttığı o bütüncül ceviz kabukları gibi konutlar.
Bir aydır kendi memleketimizdeyiz. Bayağı bir eskiye ilişkin yaşamın izlerine baka kalmak hiç de hoş kaçmıyor. Yalnızca bir yaş kuşağının ancak yararlandığı köy konutlarını görüyorum. Bir süre boyunca oraları gözlemleyip anılarıma dalıp gidiyorum. Geçmişin o kalabalık olan yaşantısını gözlerimin önüne getiriyorum. Sıkça kullanılan değimle bir sinema filmi şeridindeki karelere hızla bakmakla eş değer bir sonuç çıkıyor
karşıma.
Bizim buraların, bir zamanların, en bilinen toplu taşıma aracı trendi. O çok yoğun ilgi odağı olan trenin çevre köylere sağladığı ulaşım olanağı hiç kuşku yok ki, yadsınamazdı. Çok kişi de o temel taşımacılıkla tanışıyordu. Öylesine yaygındı.
O boyutta bir öte düzene geçme çalışmaları uzun sürdü. O ulaşım çeşidi bayağı bir süre sekteye uğradı. Bulunduğumuz yer hemen tren yoluna yakın. İlçemizin İstasyon mahallesi. İlçeye uzaklığımız ise 6-7 Km.yi buluyor. Yolumuzun ilk bir kilometresinin iki yanı öylesine yeşillik ki o yeşilliğin iki yandan gelip orta yerde buluşacağını sanırsınız. Eşim ve yenge kızı o bölümü çok hoş bulurlar. Ben de o bölümde keyifle araç kullanırım.
Zamanında burası çok hareketli bir yerdi. Öyle ki yazlık sineması bile vardı. Bakkallar, terziler, berberler, fırınlar, kahveleriyle capcanlı yaşam olan, bayağı bir yerleşik nüfusa sahip iş ve ticaret yapılabilinen merkezdi. Göçebeler, Göçmenler, Kürtler, Çerkezler, köylülerden Yörük olarak nitelenen kesimden olanlarıyla bir çeşitlilik gösterirdi. Kürtler büyük kamyonlarıyla taşımacık işinde öne çıkarlardı.
Onların konutları şimdiler boş; yıkılmaya yüz tutmuşlar.
İki ayrı orman işletme müdürlüğünün depoları da buradadır. Onlardan birinde, benim de iki ayrı zaman diliminde, kamu görevlisi olarak çalışmışlığım vardır. Geniş alanıyla bir orman fidanlığı da burada yer alır. Çevre köylüler ve ilçe halkından önemli sayıda bir kitle burada kendilerine kazanç elde etme olanağı bulurlardı. O zamanlar insan gücüyle istifleme ve yükleme yapılıyordu.
Şimdi ise iş makineleriyele yükleme yapılmakta. Çünkü hem o tür işçi yok, hem de araçlar büyük ve uzun kasalı Tır denilen cinsten olup çıkmışlar.
İşte o eskinin yaşam canlılığı ve yerleşik kişi, aile sayısının yabana atılamayacak boyutta olması hesabıyla bir girişim de başlatılmış idi. O aralar ilçeyle boy ölçüşecek denli canlı yaşamıyla belde yapılmasına da kalkışılmıştı. Önde gelen ilçe yöneticileri, o gidişata karşı çıkmışlar, o işin önü nasıl nasıl kesmişlerdi.
O zamanlar ilçede hiçbir sanayi kuruluşu yok iken burada yarım düzine sayıda kereste fabrikası vardı. Buharlı makinelerle çalıştırılıyorlardı. Her biri de kişilerin sahipliğinde olan kereste fabrikalarıydı. Onların hepsinin de üstünde Devlet Kereste Fabrikası ünlü bir kuruluştu. Geceli gündüzlü bir üretim çalışmasına sahipti.
Ülkemizde yaşanılan o büyük değişim dönüşüm özelleştime sürecinde satışı yapılanlardan biri olup çıkmıştı. Epey bir atıl tutulmasından sonra şimdilerde aynı iş kolunda olmasa da yeni bir çalışma ortamıyla canlılığa kavuşturulmuş. Birkaç yıldır yeniden iş alanına döndürülmüş. Kurulum konut işi ile konteyner konut yapımına yönelinmiş. O alanda hızla üretime girişilmiş.
O diğer fabrikalar ise sökülüp götürülmüşler. İçlerinden biri sanki müzelik gibi hâlâ makineleri ve yüksek bacasıyla duruyor. Ben, ilgililere, müze vari bir anlayışla, gelecek kuşakların görmesi için bırakılmasını öneriyorum. Elektrikli hale dönüştürülmüş iki fabrikadan biri halen işletiliyor. Bir diğeri ise işletim
anlaşmazlığı nedeniyle atıl duruyor.
Yenide hareket saatleri uygun hale getirilmiş trene atlayıp ilimize yola çıkıveriyorum. Yaş kuşağı olarak
bana indirim uygulanıyor. Sonuçta Fethiye kent içi dolmuş ücretinin iki katı gibi bir para ödüyorum. Benim için de durağanlıktan bir kaçış, değişiklik oluyor.
O yol kıyısı köy istasyon yapıları artık kullanılmıyorlar. Zamanında tren hareketini gören yerlere yapılmış boş haneleri içim burkularak gözlemliyorum. İçlerinde bir yaş kuşağı bile oturabilmiş değiller. Terk olunmuşlar. Köylerde kullanılan oy verilerini gazete sahibi arkadaşım yayınlamış; oradan biliyorum; köylerde
artık yaşlı kimseler kalakalmışlar. Hiç genç nüfus yok. O yüzden geçen sene bayağı bir köy etkinliklerinde bulundum ki göçüp gitmiş köylüleri topluca yeniden birarada görebilmeyi amaçlamıştım. Bu kez, geçen seneki etkinlik süreci de yağmurlar ve seçim nedeniyle sapmış oldu.
Bende gözlem çok. Şimdilik bu kadarıyla yetineyim. Herkese iyi haftalar ..