
İstanbul’dan Fethiye’ye gelip yerleşen çeşitli televizyon kanallarında yönetmenlik yapan İstanbul Üniversitesi’nden Radyo- Televizyon- Sinema mezunu Emel Asyalı (51) tekstil işini öğrenip, bu dalda başarıya ve yeni pazarlara koşuyor. Evli, 2 çocuk annesi Emel Asyalı ekran önündeki herkesin tanıdığı, İclal Aydın, Çiğdem Tunç, Hande Kazanova gibi isimlerin yönetmenliğini yaparken, rejisinde yer alırken, Kanal 6, TRT, HBB, Kanal D gibi televizyon kanallarında ciddi emekler verdi. O dönemlerde spor spikeri olan eşine Fethiye’den gelen bir iş teklifi ile Ege’nin bu şirin ilçesine yerleşen Emel Asyalı ilginç bir teklif sonrası, tekstil sektörüne adım attığını ifade ediyor. Asyalı, 25 bin TL tazminatı, 25 bin TL kredi ile başladığı tekstil yolculuğunda KOSGEB desteği de alarak birbirinden özel projelere imza attı.
“DESEN ÇİZİM TECRÜBESİNİ KONUŞTURDU”
Emel Asyalı, “Tekstil sektörü benim ikinci üniversitem. Evlenirken “Bu ülkede bir eve iki televizyoncu fazla gelir” dedik ve ben işimi, eşime bırakarak ama camiadaki arkadaşlarımı da yanıma alarak sektör değiştirdim. Sıfırdan başladığım ama çizimimin kuvvetli olduğu bir alanda, Dünya’nın birçok ülkesine ihracat yapan bir firmada işe başladım. Duayen isimlerden eğitimler, kurslar derken, Tasarım bölümünü kurduk. Sonrasında, hem Desinatörlük hem de bölüm yöneticiliğini yaptım. Yurtiçi ve Yurtdışı, eğitimler, seminerler, fuarlar, projeler ve üretimle geçen 22 yıl. Yıllar sonra da eşime gelen bir iş teklifinin ardından, İstanbul’dan Fethiye’ye taşındık. 18 yıl boyunca emek verdiğim işime, yumuşak bir geçişle, 2 yıl da İstanbul’a gidip gelerek devam ettim. Haftada 2 gün İstanbul’da çalışarak, hem personel yetiştirdim, hem de belli bir program dahilinde işi teslim ettim. Sonrasında hikaye başladı. Fethiye’ye geldiğimizde ise yerel dokumayı keşfettim. El tezgahında üretilen ve dastar adı verilen kumaşı dokumayı, Üzümlü Mahallesi’ndeki bir ustadan öğrendim. Sonra da usta öğretici belgemi aldım. Belediye’den gelen teklif üzerine işin içine iplik, dokuma, standart, kalite, dünya piyasalarındaki işleyiş gibi tecrübemi katarak, bir projeyi yönettim. Kendi işimde başa dönmüştüm aslında. Bilgisayarda çizip, 10 bin metre çıkardığım kumaş ve deseni, bu kez elimizle yapıp birkaç metre çıkartıyorduk. Farklılık boyutu da burada başladı zaten. Belediyedeki proje sona erince “Bu işi farklılaştıracağım” dedim. Kafamdaki senaryoyu yazdım. Neyi, nasıl üretip, nasıl satacağımın cevaplarını yazdım. Özel ve farklı bir şey yapmalıydım. Yıllarca bilgisayar kalemi ile uyguladığım desen çizim tecrübemi o zaman devreye soktum.” dedi.
“İŞİMİZİN TEMELİNİ 50 BİN TL İLE ATTIK”
Girişimci Emel Asyalı, İlk önce el tezgahı satın aldığını, yaşadığı Yeşil üzümlü köyünden ve civar köylerden ihtiyaçlarına cevap verecek ekibini kurduğunu anlatarak, “Bir dönem evde üreten kadınlara tanınan haklardan yararlanarak, dokuma yaptık, desen çizdik, elde boyadık ve dikip satmaya başladık. Sonra baktım ki bu işin oluru var, o zaman risk almaya başladım. Hem de herkesin kepenk indirdiği pandemi döneminde. Ve sonunda kendi firmamı kurdum. Marka, yani isim hakkımızı aldım. Önce “Emel’in Dokuma Sanatı”ydı adımız. Sonra iş firma kurmaya ve markalaşmaya gelince “Emel’s Weawing Art” oldu. Turizm bölgesinde yaşıyorduk. Bizim yurtdışı hayallerimiz vardı. Bir de Fethiye’de yaşadığımız için yabancı müşterilerimizin çok olacağını düşündüm. Bu nedenle de zaten hazır olan ismimizi İngilizceye çevirdik. Biraz komik olacak belki ama ilk etapta 25 bin liralık tazminatım ve 25 bin liralık borçla, toplam 50 bin lirayla işimizin temelini attık. Sonrasında, Bilgisayarlı otomatik bir dokuma tezgahı. 160 bin TL’de makinayı ilave edersek ortalama 210 bin lira. Tabi bunlar o büyük zamlardan önce. Buradaki en önemli unsur, ben bildiğim bir işte girişimde bulundum. Ve bunun yanında da bazı avantajlarımı kullandım. Üretim safhasından, ürünün askıya çıkana kadarki sürenin dışında, fotoğraf çekiminden, metin yazımına, web sitesinden, tanıtımına kadar bir çok başlığa hakimdim. Tabii özellikle eşimin, hatta çocuklarımın da bu yolculukta önemli katkısı oldu.” İfadelerini kullandı.
“KOSGEB PROJEM KABUL EDİLDİ”
Emel Asyalı, buraya kadar anlattıklarının işin giriş bölümü olduğunu belirterek, “Buradan sonra artık gelişme bölümü diyebiliriz. Çünkü artık başka bir safhaya geçtim. Bir yıl dolmamıştı ki şunu gördüm. Bizim kişiye özel ürünlerimiz dışında, farklı bir yelpaze de oluşturmamız gerektiğine inandım. Ve bunu da hızla üretmeliydik. Dolayısıyla bir otomatik tezgaha ihtiyacımız vardı. Hemen fizibilitesini yaptıktan sonra, KOSGEB’e bir proje yazdım ve kabul edildi. Hibenin yanında kredi de kullandım tabi. Bu makinenin özelliği, bilgisayarlı ve otomatik oluşuydu. Ama aynı zamanda manuele alıp, el tezgahı gibi de kullanabiliyordum. İsteğimize göre üretildi. Şimdi yazılımları yüklendi. Eğitimlerini aldım. Kısa bir süre içinde makinamda üretime başladım. Yani, girişimci kadına Devlet desteği, inşallah bizi başka bir lige taşıyacak.” diye konuştu.
“ÖZEL HİZMET VERİYORUZ”
Girişimci Emel Asyalı “Şuanda, özel siparişler dışında, asıl satış ağımız, çalıştığımız butikler, oteller, firmalar. Bunlarla birlikte firmalar için hediyelik ürünler hazırlıyoruz. Aslında www.ewahandmade.com sitemizden ve instagramda “ewahandmadetr” üzerinden satışımız var ama sepete ekle tarzı değil. Müşteri beğendiği ürün için, bizimle irtibata geçiyor. İsteğini dinliyor, gerekirse alternatifler sunarak özel bir hizmet veriyoruz. Dokumaları hem kendim yapabiliyorum, hem de oluşturduğum kendi ekibime yaptırıyorum. Ama genellikle onlara yaptırıyorum. Çünkü hem kadınlarımıza kazandırıyorum, hem de ben zamandan kazanıyorum. Tasarım, çizim, boyama ve dikiş daha çok zamanımı alıyor. Çünkü hepsini elde yapıyorum. Ürünlerimiz de ana kaynağımız ip. Onu da ağırlıklı olarak Denizli’den temin ediyorum. İstanbul, Gaziantep vb. opsiyonlarımız da var. Makinalarımızda Levent sistemi olduğu için, 500 ila 1000 m. bobin çözdürüp, sonra sardırıyoruz.” dedi.
“EN ÖNEMLİ HEDEFİM YURTDIŞI”
En önemli hedefinin yurtdışı olduğunu kaydeden Girişimci emel Asyalı, “Kendi adımıza, butik veya showroom hedefimiz vardı. Onu Paspatur Çarşısı’nda çok şükür sağladık. Kendi markamızı, kendi mağazamızda müşteriye sunmayı çok arzu ediyordum. Bunu başardık. Yurtdışını da çok önemsiyoruz. Çünkü ‘handmade’ dediğiniz ürün, yurt dışında hem alım gücü, hem de bakış açısı nedeniyle daha çok tercih ediliyor. Yurt dışı fuarlarımızda, bunu da net olarak gördüm. Görüşmelere başladık. Önümüzdeki günlerde ürün transferine start vereceğiz. Yurtdışı en önemli hedeflerimizden biri.” ifadelerinde bulundu.
“HER KADININ GARDROBUNDA BULUNMALI”
Desinatör, tasarımcı, girişimci Emel Asyalı kişiye özel ürünler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Emel’s Weawing Art her kadının gardrobunda bulunmalı. Bizim en önemli özelliğimiz, üzerine desen çizilmiş el dokumalarımızın ikincisinin olmaması. Kişiye özel yani. Her kadının gardrobunda mutlaka bir “Emel’s Weawing Art “ markası olmalı. Çünkü biz özel hissettiririz. Kadının gücü yabana atılacak bir şey değil. Hele ki birbirine destek olursa. Ben İstanbul’dan Fethiye’ye, oradan da kesmedi, Yeşilüzümlü köyüne taşındım. Farklı deneyimler yaşadım. Bilgim, tecrübem, çevrem ve değerlerimle, kendi hikayemi yazıyorum. Ve bunu yaparken çevremdeki kadınlara da destek olmaya çalışıyorum. Ve özellikle Devlet desteklerinin, hibelerinin arttırılarak devam etmesini diliyorum. Ve biliyorum ki, benim gibi çok sayıda ilham veren girişimci hikayesi vardır.” şeklinde konuştu.